Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5746 E. 2010/10669 K. 15.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5746
KARAR NO : 2010/10669
KARAR TARİHİ : 15.06.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, taraflar arasında görülen boşanma davasında müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının aradan geçen süre ve çocuğun ihtiyaçlarının arttığı, bağlanan nafakanın yeterli olmadığından bahisle aylık 300 TL ‘ye lükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı hükmedilen nafakanın yeterli olduğunu ve çalışmadığından dolayı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının herhangi bir geliri olmadığından, müşterek çocuğun ihtiyaçlarıda gözönüne alınarak davanın redddi cihetine gidilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
TMK’nun md.330/1 “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.
Somut olayda; davacı anne, üniversitede araştırma görevlisi olarak aylık 1.200 TL ücretle çalışmaktadır. Müşterek çocuk 24.03.2008 doğumlu olup henüz 1,5 yaşındadır. Davalı babanın üniversite mezunu olduğu ve herhangi bir işte çalışmadığı belirtilmiş ise de, davalının (babanın) sosyal ve ekonomik durumu, tam olarak araştırılmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumundan dava tarihi itibariyle ekonomik durumu sorulmadan, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuştur.
Kal dı ki iştirak nafakasında, nafaka yükümlüsünün çalışabileceği halde çalışmamış olması onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz.
Mahkemece yapılacak iş, deliller tam olarak toplanmalı sonucuna göre aradan geçen sürede dikkate alınarak çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasına hükmolunmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.