Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5734 E. 2010/7778 K. 03.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5734
KARAR NO : 2010/7778
KARAR TARİHİ : 03.05.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2007 yılında boşandıklarını, boşanma ilamı gereğince davacının davalıya aylık 120 TL yoksulluk nafakası ödediğini, davacının geçimini köyde berberlik yaparak sağlamaya çalıştığını ancak geçinemediğini, boşanma davası esnasında çalışmasına rağmen bu olguyu gizleyen davalının ise lehine nafaka hükmedilmesinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başladığını, bu nedenle yoksulluk durumunun ortadan kalktığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, asgari ücretle çalışmasına rağmen aldığı ücretin giderlerini karşılamaya yetmediğini, davacının ise il merkezinde berberlik yaptığını ve ekonomik durumunun iyi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; dava tarihinden önce bir işyerinde çalışmaya başlayan davalının elde ettiği gelirin yoksulluk halini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle dava kabul edilerek daha önce hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmiştir.
Uşak Aile Mahkemesinin 13.06.2007 günlü ve 2006/472 E. 2007/391 K. sayılı ilamına göre; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verildiği, ayrıca dava tarihinden itibaren davacı (kadın) yararına aylık 85 TL tedbir nafakası takdirine, nafakanın karar kesinleştiğinde aylık 120 TL ye çıkartılarak yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine karar verildiği, kararın boşanma yönünden temyiz edilmeksizin 06.11.2007 tarihinde, nafaka ve diğer feri istemler yönünden ise davalı (koca) vekili tarafından temyiz edilmesi nedeniyle 03.03.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu edilen yoksulluk nafakası, nafakaya ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edecektir. Her dava, açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanacağından; dava tarihinde (21.1.2009) ortada kaldırılması talep edilebilecek bir yoksulluk nafakası henüz mevcut değildir. Bu nedenle, davalının almakta olduğu tedbir nafakasının niteliği de gözetilerek davanın reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.