Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5661 E. 2010/7255 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5661
KARAR NO : 2010/7255
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5281 TL borçlu olmadığının tespiti ile faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan istirdadı istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, kredi kartı üyelik sözleşmesi uyarınca yaptığı harcamalar nedeniyle davalı tarafından 5281 TL kesinti yapıldığını, SSK emeklisi olması nedeniyle kesinti yapılamayacağı ileri sürülerek bu miktarı borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
23.02.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin 1. fıkrasında (Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22. ve 23. maddesi hükümlerinin uygulanacağı) belirtilmiştir.
4077 sayılı yasının 23. maddesinde de bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.