YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5616
KARAR NO : 2010/7774
KARAR TARİHİ : 03.05.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Asıl davada, davacı … (kız çocuğu), davalı (babasından) üniversite eğitiminin devam etmesi nedeniyle aylık 300 TL yardım nafakası talebinde bulunmuştur.
Birleşen davada ise, boşanma davasında lehine nafaka hükmedilmeyen müşterek çocuk … için, davalı (babasından) aylık 150 TL iştirak nafakası talep edilmiştir.
Mahkemece, davacı …’nın üniversiteyi bitirmesi nedeniyle asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK. nun 328/2. maddesi uyarınca; Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Aynı yasanın 364/1. maddesine göre de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Dava açılmasının, usul hukuku bakımından önemli sonuçları vardır. Bunlardan biri de her davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanmasıdır. Nitekim 28.11.1956 günlü 1956/15 E. 15 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı ile nafakaya dava tarihinden itibaren hükmolunması gerektiği belirlenmiştir.
Davacı …, dava tarihinde … … Üniversitesine bağlı … Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümünde öğrencidir. Bu durumda davacının, TMK. nun 328/2 ve 364/1. maddeleri gereğince yardım nafakası talep etme hakkı bulunmakta olup, yargılama sırasında (15.07.2009 tarihinde) üniversite eğitiminin sona ermesi davanın reddini gerektiren bir husus değildir.
O halde, mahkemece, davacının üniversite eğitiminin sona erdiği tarihe kadar geçen süre için nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.