Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/54 E. 2010/3074 K. 25.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/54
KARAR NO : 2010/3074
KARAR TARİHİ : 25.02.2010

MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2007
NUMARASI : 2002/474-2007/307

Dava dilekçesinde fazla hak saklı 10.263,85. TL asıl alacak + 211,00. TL işlemiş faiz toplam 10.474,85.TL kira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacı mirasçıların davalılarca ketmedilerek sadece kendilerini mirasçı gösterip veraset ilamı alarak kök murisin menkul mallarını paylaştıkları ve taşınmazlarını 3.şahıslara kiraya verdikleri ve sattıkları sonrasında veraset ilamının dava yoluyla iptal edildiği böylece davacıların da mirasçı olduğu hususunun kesinleştiği, buna rağmen davacılar payının verilmediği ileri sürülerek alacağın tahsili istenilmiş; mahkemece bilirkişiler raporu doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 3.şahsa davalılarca satıldığı tarihteki (1997) rayiç değeri belirlenmiş mahkemece de bu değer üzerinden davacılar payının tahsiline karar verilmiştir. Oysa davalıların sebepsiz zenginleştikleri sabit olup, taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinin iş bu dava tarihine kadar denkleştirici adalet ilkelerine uygun şekilde uyarlanarak bulunacak miktar baz alınarak davacılar payının belirlenip tahsiline karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus değerlendirilip bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de bilirkişi tarafından paylaşıma esas menkul malların değeri 879.500 TL olarak belirlendiği ve davacılar toplam payının 6/20 olduğu halde paydan az olacak şekilde alacağa hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02. 2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.