Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5191 E. 2010/7200 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5191
KARAR NO : 2010/7200
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddiyle %40 icra inkar tazminatının davacıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davalının henüz kendisine intikal etmeyen bir taşınmazı adi yazılı bir belgeyle davacıya satıp 2.000 YTL kapora aldığı, ancak edimini yerine getiremediği haksız olarak alınan kaporanın tahsili için yapılan takibe de itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddiyle %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının, … bulunan ve kat irtifakı çalışmaları devam eden taşınmaza ilişkin tüm haklarını 19.10.2006 tarihli belgeyle 90.000 YTL bedel karşılığı davacıya satmayı taahhüt edip, 2.000 YTL kapora aldığı yanlar arasında çekişmesizdir. Yine dosya kaspamından satımı vaadedilen yerin … Projesi kapsamında yer alıp, … ada …parsel üzerinde bulunduğu, satım vaadinin yapıldığı tarihte de bağımsız bölüm tapusunun Ankara Büyükşehir Belediyesi adına ait olduğu anlaşılmaktadır.
Tapulu taşınmazların tapuda yapılmayan harici satım sözleşmeleri ile noterde yapılmayan satım vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçersizdirler. O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflar yönünden hak ve borç doğurmazlar. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler.
Mahkemece; satım vaadine konu taşınmazın 19.10.2006 tarihinde tapulu taşınmazlardan olduğu ve yukarıda anlatılan hususlar gereğince noterde yapılmayan satım vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gözetilmeksizin davacıya devredilen hakkın şahsi bir hak olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.