Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5162 E. 2010/9208 K. 24.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5162
KARAR NO : 2010/9208
KARAR TARİHİ : 24.05.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 10.825 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden reddi, diğer davalı yönünden kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, kök murisinden intikal eden taşınmazların bizzat ve kiraya verilerek davalılarca kullanıldığı ileri sürülerek ecrimisil istenilmiş; mahkemece davalıların bizzat taşınmazları kullandıkları dönemler için intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle istem kısmen reddedilmiş, davalı …’nin kiraya verdiği dönem için onun yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ecrimisile konu edilen ve davalıların oturduğu belirlenen dairelerde taraflar paydaştırlar. Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak, bu kuralın bir takım ayrıcalıkları vardı ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ,bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu taşınmazın tamamında hak iddia ve diğerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine daha evvel o taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir.
Bunlardan doğal ürün veren, hukuksal semere getiren kullanım anlaşması yapılmış olan ve ortaklığı inkar edilen taşınmaz (ve hatta taşınır) mallar için intifadan men koşulu aranmaz ve sözü edilen davaların açılmış olması hallerinde ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Dava konusu taşınmazın, belirtilen niteliği ve kullanım şekli bakımından; ecrimisile hükmedilebilmesi, ecrimisil istenen süreyi içine alacak biçimde intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlıdır.
İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası ise, yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir.
Somut olayda davalılar duruşma tutanağına aktarılan beyanlarında dava konusu taşınmazda davacının hakkı bulunmadığını dolayısı ile bu dairelere ilişkin paydaşlığını inkar ettiklerine göre intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu istemin davalı … yönünden tümüyle, diğer davalı yönünden kısmen reddi doğru görülmemiştir.
Kaldı ki, davacı taraf dava dilekçesinde sair delillere dayandığı halde intifadan men yönünde yemin deliline başvurma hakları hatırlatılmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.