Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5158 E. 2010/9886 K. 03.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5158
KARAR NO : 2010/9886
KARAR TARİHİ : 03.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 30.190,46 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, daha önce açılıp sonuçlanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında, vaki müdahalenin meni ile taleple bağlı kalınarak 3.000 TL ecrimisile hükmedildiği, o davadaki bilirkişi raporunda belirlenen ecrimisil miktarının ise 33.190 TL olduğu buna göre bakiye 30.190 TL ecrimisil alacağının tahsili gerektiği ileri sürülerek talepte bulunulmuş; mahkemece ilk davada fazla hakkın saklı tutulmadığı böylece ıslahla yada ek dava yoluyla bakiye alacağın istenemeyeceği gerekçesiyle istemin tümüyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece de doğru olarak tespit edildiği üzere ilk davada fazla hak saklı tutulmadığı böylece kısmi dava açılmadığı ve ilk dava tarihi (8.2.2007) öncesinde gerçekleşen (3.000 TL’yi aşan ecrimisil belirlenmiş olmasına rağmen) dava öncesi kısmın tam bir dava olduğu böylece o dava dönemine ilişkin fazlaya dair talepte bulunulamayacağı anlaşılmakla birlikte, hükme esas alınan raporda bilirkişiler 21.6.2003 tarihinden 8.7.2007 tarihine kadar gerçekleşen ecrimisil tutarını (davacılar payı) toplamı 33.190,46 TL olarak hesaplamıştır. Mahkemece de (taleple bağlı kalarak) 3.000 TL ecrimisile hükmedilmiştir. Kesinleşen davada bilirkişiler sadece, o dava tarihine (8.2.2007) kadar olan dönem ecrimisil miktarını belirlenmeleri gerekirken dava tarihinden sonraya sarkan süreyi de hesaplamaya dahil etmişlerdir. Bu durumda davacılar ayrı bir dava ile 8.2.2007 tarihinden sonraki dönemin ecrimisilini talep edebileceklerine ve ilk davada alınan raporda, 8.2.2007 den sonrasına yönelikte hesaplama yapıldığına göre çoğun içinde az da bulunacağı ilkesi gözetilerek bu kısım için gerçekleşen ecrimisile hükmedilmesi gerekirken istemin tümüyle reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 3.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.