Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5110 E. 2010/7226 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5110
KARAR NO : 2010/7226
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Müşterek küçük çocuk …’in iştirak nafakasının geçen zaman içerisinde yetersiz kaldığı ileri sürülerek 150 TL’den aylık 300 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece mevcut iştirak nafakasının takdir edildiği zamandan itibaren müşterek çocuğun yaşının büyüdüğü ve ve ilkokul 3.sınıfa gittiği ihtiyaçlarının doğal olarak arttığı sabit ise de, önceki nafakanın takdir edildiği tarihte müşterek çocuğun İlkokul 1.sınıf öğrencisi olduğu eldeki davanın açıldığı tarihte ise ilkokul 3.sınıfta öğrenci olduğu bu durumda çocuğun ihtiyaçların olağanüstü artmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, aksi düşüncenin hakkaniyete de aykırı olacağı, ana ve babanın ekonomik güçleri oranında çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaları gerektiği, ana ve babanın asgari ücret ile çalıştıkları tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları ile belirtilen miktarda nafaka bağlandığı, nafakanın günün ekonomik şartları ile orantılı olduğu artırma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 176/4.maddesinde, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK’nun 331.maddesinde de durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır hükümler yer almaktadır.
Somut olayda ise, mevcut iştirak nafakası 18.08.2008 tarihinde hükmolunmuş eldeki dava ise 21.01.2010 tarihinde açılmıştır.
Aradan iki yıldan fazla bir süre geçmiştir. Bu süre zarfında müşterek çocuğun doğal olarak yaşı büyümüş, ihtiyaçları ve eğitim giderleri artmış, taraflarında sosyal ve ekonomik durumlarında artış olmuş, paranın da en azından enflasyon oranında alım gücü azalmıştır.
Bu halde de yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre iştirak nafakasının en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranında artırılması hakkaniyetin gereğidir.
Açıklanan nedenlerle iştirak nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE artışı oranında artırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.