Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/4579 E. 2010/6762 K. 19.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4579
KARAR NO : 2010/6762
KARAR TARİHİ : 19.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2998.12 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalının aracı ile oluşan kaza sonrası davacı kuruma ait yol yapı güvenlik elemanlarının hasara uğradığı ileri sürülerek 2 998,12 TL hasar tazminatının tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalılar, iki yıl olan zamanaşımı süresinin geçtiği nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tazmini amacı ile zarara yol açan araç sürücüsü ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gereğince sorumlu sigorta şirketine açılan tazminat isteminden ibarettir.
4353 sayılı Muhakemat Kanununa tabi kamu kurumları ile ilgili olarak zamanaşımı başlangıç süresi; dava açmaya yetkili kuruma (Muhakemat Müdürlüğüne) ilgili idare tarafından dava açılması için yazılı olarak emir verildiği ve dava açma yazısı ile Muhakemat Müdürlüğünün zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlar.
Somut olayda, kaza nedeniyle zarar gören davacı idarece 24.12.2008 tarih ve 22926 sayılı yazı ile İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ne dava açılması hususunda emir verildiği ve bu tarihte dava açma emrine ilişkin yazı ile dava açmaya yetkili Muhakemat Müdürlüğünce zarar ve failin öğrenildiği ve davanın 02.01.2009 tarihinde zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, süresinde açılan tazminat davasının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.