Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/3911 E. 2010/5164 K. 25.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3911
KARAR NO : 2010/5164
KARAR TARİHİ : 25.03.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacı … adına tespit ve tescil edilen mera vasıflı taşınmazın … arazisi olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verildiği, davalının (kısmen) kira borcunu ödemediği, icra takibine itiraz ettiği … sürülerek itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, kiraya verilen taşınmazın mera olduğu, meraların amacı dışında (… arazisi olarak) kiraya verilemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Oysa davaya ve kiraya konu taşınmaz, davacı … adına kadastro tarafından “mera” vasfı ile tespit edilmiş, buna karşın Hazinenin açtığı tapu iptali ve tescil istemli dava reddedilerek tapu kaydı davacı üzerinde kalmak suretiyle hüküm kesinleştirilmiştir. Bu durumda davacı belediyenin mülkiyetinde bulunan ilgili taşınmazın mülkiyet hakkına dayalı olarak ne şekilde kullanılacağı ya da kiraya verilip verilmeyeceği belediyenin tasarrufunda olan bir husus olup; teknik anlamda hazine adına mera niteliği ile tespit harici bırakılan bir taşınmaz da sözkonusu olmadığına kaldı ki kiraya verilmiş olmasıda mera vasfını ortadan kaldırmayacağına ve kira sözleşmesi, konusu itibariyle hukuka aykırı bulunmadığına geçerli ve tarafları bağlayıcı olup, davalının kiraladığı yeri kullanıp kullanmaması kendisinin insiyatifinde bulunmakla davacının kira alacağını ortadan kaldıran bir durum olarak ta değerlendirilemeyeceğinden taraf delilleri toplanıp belirlenecek kira alacağı üzerinden itirazın iptaline ilişkin olarak hüküm kurulması gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu istemin reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.