Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/3278 E. 2010/4603 K. 18.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3278
KARAR NO : 2010/4603
KARAR TARİHİ : 18.03.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.700,00 TL ecrimislin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 10.12.2004 tarihinde satın almak suretiyle 1/2 hissedarı bulunduğu dava konusu taşınmazın tamamını davalının kullandığını, kiraya verdiğini beyanla 2005 ve 2006 yıllarının tamamı için payına düşen 5.700,00 TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 1/2 payının maliki olan müvekkilinin şufa davası açtığını, intifadan men edilmeden ecrimisil istenemeyeceği belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 1/2 payının şufa davası sonucu davalı adına tapuda kaydına karar verildiği, bu kararın 13.02.2008 tarihinde kesinleştiği, davacı talebinin 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin olması ve kiralanan yerlerle ilgili intifadan men aranmayacağı gerekçe gösterilerek, 2005 ve 2006 yılları için davacı payına düşen 5.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava konusu taşınmazın 1/2 payının davalıya, 1/2 payının ise 13…..2006 tarihindeki ölümüne kadar aynı taşınmazda birlikte yaşadığı babasına ait iken, davalının bilgisi ve rızası dışında babası tarafından 1/2 payın davacıya satıldığı, yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaş olan davalıya bildirilmediği, davalının babasının ölümünden 2 gün sonra 15…..2006 tarihinde tapuya gittiğinde durumu öğrenip, 21…..2006’da şufa davası açtığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davalının açtığı şufa davası mahkemece kabul edilmiş, davacı üzerinde tapuda kayıtlı hisse iptal edilerek davalı adına tesciline karar verilmiştir.
TMK’nun 732 ve 733. maddesi gereğince, paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar ön alım haklarını kullanabilirler. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gereğinin somut olayda gerçekleştiği davacı tarafında iddia ve ispat edilmemiştir. Davacının bu husustaki ihtarı davalıya 29.07.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olup, satın alma tarihi ise 10.12.2004’dür.
Bu durumda, davacının satıştan haberdar olduğunu bildirdiği 15.6.2006 tarihinden, 2006 yılının sonuna kadar hesaplanacak ecrimisil ile davalının sorumlu tutulabileceği nazara alınmadan 2005 ve 2006 yılının tamamı için ecrimisile hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; dava konusu taşınmazın davalı tarafından kiraya verilerek kullanıldığı kanıtlanmamış olmakla (davalının önceki paydaş babası ile birlikte, babasının ölüm tarihine kadar taşınmazda oturduğunun aksi ispat edilmemiş olması) mahkemece kiraya verilerek kullanılan yerler için intifadan men hakkının aranmayacağı kabulü de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.