Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/3154 E. 2010/5998 K. 06.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3154
KARAR NO : 2010/5998
KARAR TARİHİ : 06.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde baz istasyonunun kaldıralmasına karar verilmesi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde müvekkili olan davacının davalı şirket ile yaptığı kira sözleşmesi gereğince, baz istasyonu tesis edildiğini, ancak bu tesisin insan yaşamı açısından tehlike arz ettiğini beyan ederek akdin feshi ile baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dava konusu baz istasyonunun insan sağlığına tehlike teşkil etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki kira akdinin davacı kiralayan tarafından fesih edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kira akdine konu baz istasyonu musakkaf niteliğine haiz olmadığından dolayı, 6570 sayılı Kanuna tabi olmayıp, Borclar Kanunu hükümlerine tabidir.
Davacı kiralayan tarafından davalı kiracıya gönderilen ihtarname ile, kira akdinin karşılıklı anlaşma ile 31.12.2005 tarihine kadar uzatıldığı, ancak bu defa akid yenilenmeyecek olup, 31.12.2005 tarihinde sona ereceği davalıya bildirilmiş, bu ihtar davalıya 22.11.2005 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 14.6.2006 tarihinde açılmıştır.
Somut olayda, davacı kiralayan süresinde davalı tarafa göndermiş olduğu ihtar ile akdi sonlandırdığına göre, artık taraflar arasındaki kira sözleşmesi yenilenmemiş olup, son bulduğunun kabulü gerekecektir.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki kanun hükmü ile belirtilen ilke ve esaslar gözetilerek, davalı kiracının sürenin sona ermesi nedeni ile taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.