YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3129
KARAR NO : 2010/6367
KARAR TARİHİ : 12.04.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 9000 TL.ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 8.589,02 TL ecrimisilin davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; 6.6.2007 ile 01.07.2009 tarihleri arasında haksız işgalden dolayı 9000 TL.tazminatın davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8.589,02 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.73.maddesine göre “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez.
Somut olayda; davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde “Adreste kimsenin bulunmaması üzerine evrak tebligat nizannamesinin 21.maddesi gereği 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldığı komşusu evde olmadığından haber verilemedi ve evrak … Muhtarlığına teslim edildi.” şeklinde tebligat yapılmıştır. Bu tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21. ve Tebligat Tüzüğü 28.maddesine aykırıdır. Zira, bu ilgili maddelere göre, muhatabın (davalının) evde (adreste) bulunmama sebebi yazılmadığı gibi, adreste bulunmama sebeplerini bilebilecek kimselere (komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından vs.) sorulmamış, bu konudaki ilgili kişilerin beyanları alınıp imzalatılmamış, imzadan çekinip çekinmedikleri de yazılmamıştır. Açıklanan nedenlerle tebligat usulsüz olup, dava, davalıya haberdar edilmeden, savunma hakkı tanınmadan davalının yokluğunda sonuçlandırılmış olması doğru görümlmemiş, hüküm bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.