Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/311 E. 2010/6260 K. 12.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/311
KARAR NO : 2010/6260
KARAR TARİHİ : 12.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 8.119,81 TL kira alacağı için girişilen takibe yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; 10.09.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazı kiralayan davalının, Mayıs 2008 ila Ocak 2009 tarihleri arasındaki aylara ait kira paralarını ödemediği gibi kira paralarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, evlenecek olması nedeniyle kiralananı Haziran 2008 de tahliye edeceğini davacıya bildirdiğini, tahliye esnasında kiralanana ait anahtarın davacının talimatı ile emlakçıya teslim edildiğini, fahiş kira istemesi nedeniyle taşınmazı kiralayamayan davacının kötü niyetli olarak davalı aleyhine takip başlattığını savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “Taşınmazın tahliye edilerek anahtarının teslim edildiğini ileri süren davalının, bu savunmasını sunmuş olduğu delillerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalı vekili 26.05.2009 havale tarihli cevap dilekçesinde “sair deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır.
Hal böyle olunca Mahkemece, davalı tarafa yemin teklif etme hakkının varlığı hatırlatılarak, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.