YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/298
KARAR NO : 2010/3229
KARAR TARİHİ : 01.03.2010
MAHKEMESİ : SÖKE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2009
NUMARASI : 2009/61-2009/400
Dava dilekçesinde 1.800 TL kira alacağının tahsili ile kiralananın tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece tahliye konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, kira alacağına yönelik davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından alacağa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında 26.09.2007 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesi düzenlendiğini, taşınmazı aylık 300 TL ye kiralayan davalının 2007 yılı aralık ayı ile 2008 yılı mayıs ayları arasındaki altı aylık dönemin kira paralarını ödememesi nedeniyle ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının 30 günlük yasal sürede ihtara konu kira paralarını ödemediğini ileri sürerek, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ile 1.800 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, taşınmazı davacının eşi Orhan İşim’den aylık 300 TL ye kiraladığını, 2007 yılı aralık ayı ile 2008 yılı şubat ve mart aylarına ait kira paralarını kiralayanın isteği üzerine işçisine teslim ettiğini, 2008 yılı ocak ayına ait kira parasını ise banka kanalı ile kiralayana gönderdiğini, taşınmazın satmaya karar veren kiralayanın, 2–3 ay içerisinde taşınması halinde oturduğu dönem için kira parası talep etmeyeceğini bildirdiğini, bu teklifi kabul ederek kiralananı kasım ayında tahliye ettiğini, davacı ile hiç karşılaşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taşınmazı tahliye eden davalının, 2008 yılı ocak ayı dışındaki diğer aylara ait kira parasını ödediğini ispat edemediği gerekçesi ile kira alacağına ilişkin istemin kısmen kabulüne, konusuz kalan tahliye istemi hakkında ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, kiralananın sözlü kira sözleşmesi ile davalı tarafından aylık 300 TL ye kiralandığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kiralayanın kim olduğu hususundadır.
Kira sözleşmeleri, şahsi hak doğuran sözleşmeler olarak kendi tarafları arasında hukuken geçerlidir. Yazılı kira sözleşmesi bulunmadığından, buna dayanan davacının sözleşmenin varlığını (yıllık kira tutarı itibariyle) yazılı delillerle kanıtlaması gerekir.
O halde mahkemece, davacı taraftan (yazılı) delilleri istenilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.