Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/294 E. 2010/7327 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/294
KARAR NO : 2010/7327
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2009
NUMARASI : 2005/1861-2009/369

Dava dilekçesinde, 200 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, ikamet ettiği site içerisindeki marketten alışveriş yapan davacının evine gitmek istediği sırada silahla gasp edildiğini, davalılardan TOKİ’ nin inşa ettiği konutların satışı sırasında vaat ettiği çağdaş ve güvenli yaşam alanını sağlayamadığı gibi 1. Etap Toplu Yapı Yönetimini denetlemede yetersiz kaldığını, davalılar 1. Etap Toplu Yapı Yönetimi ile 1. Etap 4. Bölge Yönetiminin ise site sakinlerinden güvenlik bedeli adı altında aidat toplamasına rağmen site içerisinde güvenliği sağlayamadığını belirterek 200 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davacı tarafça keşif deliline dayanılmaması nedeniyle davalıların kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, davalıların gerekli önlemleri almaması nedeniyle davacının haksız eyleme maruz kaldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
HUMK.nun 8.maddesinde, hangi davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı diğer bir anlatımla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler açıkça düzenlenmiştir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava anılan yasa maddesinde sayılan davalardan değildir.
Bu durumda, davanın değer ve miktarına göre mahkemenin görevinin belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, objektif dava birleşmesi nedeniyle dava değeri 5.200 TL olup, dava tarihi itibariyle sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı olan 5.000 TL yi aşmaktadır.
O halde; davaya bakmakla görevli olan mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu düşünülmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.