Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/2571 E. 2010/7110 K. 21.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2571
KARAR NO : 2010/7110
KARAR TARİHİ : 21.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.365,38 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, dava dilekçesi ile; TÜİK uzman ve uzman yardımcılarına denetim tazminatı ödenmemesi gerektiği halde davalıya ödeme yapıldığını beyanla, yersiz ödenen 2.365,38 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; ödemenin hatalı olmadığını, 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın yersiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; Danıştay İçtihad Birleştirme Kurulu’nun 22/12/1973 tarih ve 1968/c 1973/14 sayılı kararına istinaden 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Uygulamada, hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması (veya sonradan geri alınması) halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin ise Borçlar Kanununun haksız iktisap kuralları çerçevesinde geri istenebileceği (H.G.K.5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı) kabul edilegelmektedir.
O halde, herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin genel hükümler çerçevesinde BK’nun haksız iktisap kuralları çerçevesinde geri istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.