Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/2489 E. 2010/3292 K. 02.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2489
KARAR NO : 2010/3292
KARAR TARİHİ : 02.03.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.371.70 TL alacak için itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı vakfa bir kısım canlı hayvan satışı yaptığı, anılan satıma ilişkin olarak iki adet fatura düzenlendiği, ancak davacının % 8 oranında KDV üzerinden fatura tanzimi gerekirken yanlışlıkla % 1 oranında KDV aldığı, vergi dairesince yapılan inceleme sonucunda aradaki % 7’lik farkın davacıdan talep edildiği, oysa ki KDV den sorumluluğun tüketiciye ait olduğu … sürülerek bu farktan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece, davanın asıl alacak miktarı yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık yanlar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket, 19…..2004 tarihli teklif mektubu ile damızlık gebe düvenin … fiyatı 2.290 TL olarak fiyat teklif etmiş ve teknik şatnamenin 9. maddesinde bu bedelin içerisinde nakliye, stopaj, … sigortası ile KDV’nin dahil olduğunu açıkca belirtmiştir. Teklif mektubunda belirtilen fiyatlar üzerinden taraflar anlaşmış ve toplam 32.200.32 TL’lik fatura bedeli ödenmiştir.
Davacı şirketin verdiği teklif mektubunda KDV oranı hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi, sözleşme hükümlerinde de yer almamıştır.
Bu durumda, teklif mektubundaki fiyatlara KDV’nin dahil olduğuna ilişkin açıklama ve yine mektup ekindeki belgelerin 2.maddesindeki fiyatların kesin ve … olduğuna ilişkin hüküm ile davacı şirketçe imzalanan şartnamenin 14.maddesi dikkate alınarak ve ayrıca bedelin ödenmiş olması nedeniyle davanın reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.