Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/2412 E. 2010/3385 K. 02.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2412
KARAR NO : 2010/3385
KARAR TARİHİ : 02.03.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde kira parasının 1.1.2008 gününden başlayarak aylık 15340 TL (13000 TL+KDV) lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 1.1.2008 tarihinde başlayan döneme ilişkin kira parasının tespiti istenilmiş; mahkemece hak ve nesafet uygulamasına göre aylık7800 TL. ‘ilaveten KDV.) kira parasına hükmedilmiştir.
Dava konusu taşınmaz ,… …’da kafeterya olup,toplam 1070 metrekare büyüklüğündedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tesbite dayanak olarak emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmediği bu yönde re’sen emsal araştırması yapılmadığı da anlaşılmaktadır.
Kira parasını sınırlandıran 6570 sayılı yasanın 2 ve 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 26.3.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile, iptal edilmiş ancak 6570 sayılı yasada yer alan “sınırlı artış” ilkesi ortadan kaldırılmamıştır. Bununla birlikte kira parasının tesbiti yöntemini belirleyen 18.11.1964 tarih ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da kira parasının “hak ve nesafete uygun” seviyede takdiri ile “sınırlı artışı” öngörülmektedir. O nedenle kira parasının tesbiti bir sınırlamadır ve hakim kira parasını takdir ederken bunun bir sınırlama olduğunu gözetmelidir.
18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri … … görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, kiralanan yerin kafeterya olduğu, gelirinin kira parasına etkileyeceği de gözetilerek kafeterye işletmesinden anlayan kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınıp dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.

Mahkemece yukarıda açıklanan yönleri içermeyen genel ifadeli bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya Y.İ.B.K’ne ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de, mahkemece,bilirkişi raporlarında bildirdikleri ,taşınmazın boş olarak getireceği kira bedelinden hak ve nesafet indirimi yapılmaması,diğer yandan, kira parasının içinde, Katma Değer Vergisinin de olduğu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, kira parasından ayrı olarak Katma Değer Vergisinin de tespitine karar verilmesi doğru değildir.Kira parasının KDV. dahil olmak üzere tespiti gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.