Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/2266 E. 2010/6138 K. 08.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2266
KARAR NO : 2010/6138
KARAR TARİHİ : 08.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.825,00 lira istirdatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, yaşlılık maaşından haciz yoluyla kesinti yapılamayacağı halde haksız yere maaşından kesinti yapıldığını, haczin kaldırıldığını ileri sürerek, yaşlılık maaşından kesilen toplam 3.825,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yersiz olan davanın reddini istemiş mahkemece, ödemelerin 7.3.2006-2.12.2006 tarihleri arasında yapıldığı, davalının 1 yıllık süre içinde açılmadığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun amaç başlıklı 1.maddesinde, “Bu kanunun amacı, banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına, kullanımına, takas ve mahsup işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek suretiyle kartlı ödemeler sisteminin etkin çalışmasını sağlamaktır.” denilmiş olup, 2.maddesinde de; “Kartlı sistem kuran, kart çıkaran üye işyeri anlaşması yapan kuruluş ile üye işyerleri ve kart hamilleri bu kanun hükümlerine tabidir” hükmü getirilmiştir.
5464 sayılı kanunun 44.maddesinde “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. ve 23.maddesi hükümleri uygulanır” hükmü gereğince davacının tüketici olması halinde uyuşmazlıkların çözümünde Tüketici mahkemelerinin görevli olacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tükecinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Bu durumda mahkemece; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.