Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/22516 E. 2011/4630 K. 22.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/22516
KARAR NO : 2011/4630
KARAR TARİHİ : 22.03.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.300,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının, davacıya ait, tarlasını pancar ekimi için 2007 yılında kiraladığını, yapılan şifahi sözleşmeye göre yıllık kira bedeli olarak 50 ton pancar bedeli olarak kararlaştırdıkları halde ödemediğinden 50 ton pancar bedeli olarak 5.300-TL.alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözlü kira sözleşmesini kabul etmiş ancak yıllık kira bedelinin 50 ton pancar değil 33 ton pancar karşılığı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2009/20149 E.-2010/1288 K. sayılı bozma ilamında, davacı kira bedelinin 50 ton pancar karşılığı olduğunu ileri sürmüş, davalı ise 33 ton pancar karşılığı olduğunu savunmuştur. Bu halde, kira parasının 33 ton olduğu ispat edilebilmiştir. O nedenle, kira bedelinin 50 ton pancar karşılığı olduğu kabul olunarak hüküm kurulamaz. Davacı, kira bedelinin 50 ton pancar karşılığı olduğunu yazılı belge ile ispatlayamadığına göre (ki sözlü sözleşme olduğu belirtilmiştir); miktar itibariyle de tanıkla ispat sınırının üstünde bulunduğu anlaşıldığından mahkemece yapılacak iş, davacının dava dilekçesinde (vs.yasal delil denmek suretiyle) yemin deliline de dayandığı gözetilerek yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalı, davacı bu suretle iddiasını ispat edemediği takdirde kira parasının 33 ton karşılığı olduğu kabul edilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır, denilmektedir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak; davalıya yemin ihtarını içerir tebligat çıkarılmış ancak; davalı ile aynı adreste oturmayan, davalı ile akrabalık ilişkisi olmayan “Hasan Çelik”e yapılan tebligat , usulüne uygun tebligat olarak kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun tebligat yapılarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.