YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/22337
KARAR NO : 2011/4844
KARAR TARİHİ : 24.03.2011
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 2.859 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, 24.11.2006 tarihli protokol ile satın aldığı taşınmazın 426 m² den az olduğunu öğrenmesi üzerine vazgeçtiğini öne sürerek, satış bedeline mahsuben ödediği 2000 TL ile Vakıflar Bankasından kredi almak için yaptığı 859 TL masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı tapu kaydının aleni olduğunu bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 24.11.2006 tarihli harici sözleşme ile dava konusu taşınmazın davacıya satıldığı ve 2000 TL kapora alındığı tartışmasızdır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için MK. eski 634.madde yeni 706 md., BK.213 Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60.maddeleri gereği hukuken geçersizdir. O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilir.
Bundan ayrı olarak; şekil noksanı nedeniyle, geçersiz olan taşınmaz satış yahut satış vaadi sözleşmesi alıcıya ifayı talep (taşınmaz mülkiyetinin tescili) hakkı vermemekte, dolayısıyla alıcı ifa zararının tazmini, diğer bir deyişle müsbet zararının giderilmesini (ifa’dan beklenen menfaati) talep edememektedir. Geçersiz olan sözleşmeyi ifa’dan imtina etmek kural olarak BK.md.41/2 anlamında adaba muhalefet sayılmaz. Sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle ifa menfaatini, müsbet zararının tazminini talep edemeyen alacaklı yalnızca diğer akide güvenmesinden, yani şekle riayet edilmemesine rağmen diğer tarafın akdi rızaen ifa edeceğini zannetmesinden … zararının; menfi zararının tazminini talep edebilir.
Somut olayda, gayrimenkul satımına ilişkin protokolde taşınmazın yüzölçümünün 426 m2 yazılı olmasına rağmen, tapuda m2 sinin daha düşük olduğu anlaşılmıştır. Davacının, bu satışın gerçekleşmesi için yaptığı kredi başvurusu ve buna ilişkin yaptığı giderler saptanarak bu zararın da giderilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, geçersiz sözleşme ile verilen 2000 TL’nin ve menfi zararının (kredi masrafları) varlığı saptandığı takdirde bu bedelin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.