YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/22043
KARAR NO : 2011/4803
KARAR TARİHİ : 24.03.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 4.260 lira (ıslahen 27.038,20 TL) ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 23.389,50 TL için kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı … Gen.Müd. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili, Merkez Ayakkabıcılar Sokak, 1 parselde bulunan dükkanda müvekkilinin yaklaşık olarak % 50 hisseye sahip olduğunu, bu taşınmazdaki diğer hissedar davalı … Müdürlüğünün tamamını 1987 yılından beri yüksek bedeller ile kiraya vererek ciddi kira gelirleri elde ettiğini, geriye dönük beş yıllık kiranın emsal dükkan kiraları dikkate alınarak keşif ve bilirkişi raporu ile tesbiti ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 4.260 liranın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, emsallere göre ecrimisil belirleyen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 23.389,50 TL’nin davalı …’nden yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalı … kiracı olmakla onun yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, ecrimisil kötü niyetli şagilîn ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.
Somut olayda, taraflar emsal sunmamış, bilirkişilerde emsal bulunamadığı gerekçesiyle somut emsal incelemesi yapılmadan, ecrimisil istenen ilk dönemden önce davalı … tarafından, önce 1987 tarihinde davalı …’ün murisi Halis Aslantürk’ün vefatı ile 01/01/1990 tarihinde eşi …’e kiraya verildiği, kiracılık ilişkisinin halen aylık 71.000 TL bedelle devam ettiği halde, bunlarda gözetilmeksizin, bu dönemler için soyut bir belirleme ile zeminin yıllık 15.000,00 TL, davacının kullandığı üst katın yıllık 3.000,00 TL kira getirebileceği belirtilmiş, bu miktar esas alınarak, davalı tarafından kiraya verilen zemin kat için 5 yıllık kira farkı olan 23.389,50 TL’nin davalı … Müdürlüğündün tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Davacılar, farazi ve ihtimale dayanarak mahrum kaldıkları yüksek kira gelirini talep etmiştir. Bu nedenle davacıların işgal nedeniyle bu denli yüksek miktarda gelir mahrumiyetine uğradıklarını ispat etmesi gerekir.
O halde, benzer nitelikteki yerlerin işgal dönemindeki kira paraları resen araştırılarak ve kira sözleşmeleri getirtilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılıp, taşınmazın büyüklüğü, işgal alanı, kullanım durumu gibi hususlar karşılaştırılarak, davalı tarafından dosyaya sunulan emsaller ve davalılar arasındaki kira sözleşmelerine üst katı kullanan davacının bu dava tarihine kadar itiraz etmediği de nazara alınmak suretiyle, ilk dönem kira parası hakkaniyetle belirlenmeli, sonraki yıllar için ise oniki aylık ortalama ÜFE artış oranı tam olarak uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için taşınmazın asgari kira getirisine ecrimisil olarak hükmedilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.