Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/21486 E. 2010/20385 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/21486
KARAR NO : 2010/20385
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.839,93 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı (idare) vekili dilekçesinde; davalıya sözleşmeli personel olmasına rağmen yerlerine Ocak 2006- Aralık 2007 tarihleri arasında denetim tazminatı ödendiğini, Maliye Bakanlığının 20.04.2009 tarihli yazısı ile bu ödemenin yersiz olduğu belirtildiğinden; yerine 1.839,93 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; “Davalının … Başkanlığında uzman ve uzman yardımcısı kadrosuna karşılık sözleşmeli olarak çalıştığı hususunda ve çalıştığı süre içinde kendisine E. denetim tazminatı ödendiği hususunda ihtilafın bulunmadığı, davalının bu çalışmasının yokluk veya açık hataya dayalı işlem sonucu olmadığı gibi davalıya yapılan ödemelerin davalının gerçek dışı beyanı ve hilesinden kaynaklanmadığı, davacının ilgili ödemelerin yapılmasından sonra 20.04.2009 tarihli Maliye Bakanlığı Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün yazısına istinaden; yapılan ödemelerin idarenin yanlış tasarrufu sonucu yapılan ödeme olduğunun kabulü ile iadesi istemine ilişkin olan talebin Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarihli 1968/E. 1973/14 sayılı kararı gereği ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 günlük idari dava açma süresi içerisinde istenmesi gerektiği, davalıya yapılan son ödemenin 2007 yılı Mayıs ayında olması nedeniyle 60 günlük idari dava açma süresi geçtikten sonra yapılmış olan talebin yerinde olmadığı, gerekçesiyle” davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davacı idarenin; (sözleşmeli personel olmasına rağmen) hataen E. Denetim tazminatı adı altında ödemede bulunduğu ileri sürülerek; yersiz ödenen 1.839,93 TL’nin faiziyle tahsili istenilmektedir. Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir karara dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.
Yine, HGK.nun 2005.12.1984 tarih, 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
Mahkeme gerekçesiyle belirtilen, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.12.1973 gün ve 1968/8-1973/14 sayılı kararı; idarenin “şart tasarrufuna” ilişkindir. Somut olayda ise; davacı idarenin davalıya mevzuata aykırı olarak yaptığı hatalı ödemeden sözedilmektedir.
O halde, mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.