Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/205 E. 2010/1530 K. 08.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/205
KARAR NO : 2010/1530
KARAR TARİHİ : 08.02.2010

MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2009
NUMARASI : 2009/132-2009/451

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada tarafların boşandıktan sonra davalının işe girdiği, düzenli geliri olduğu ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı lehine hükmedilen aylık 200.00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.
Mahkemece davalının Halk Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak çalıştığı, ayrıca terzi dükkanının olduğu ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında “asgari ücretle çalışılmakta bulunulması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir (HGK.nun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656 E. Ve 1998/668 K,26.12.2001 gün ve 2001/2-1158 E ve 2001/1185 K.sayılı kararı gibi).
Yine HGK.nun 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E.95 K.sayılı kararında da asgari ücretle çalışılmakta bulunulması yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilmemiştir. Bu durum ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Somut olayda davalının Halk Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak görev yaptığı ve terzi dükkanı işlettiği sabit ise de, elde ettiği gelir miktarı tam olarak saptanmamıştır.

Hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi için, kişinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde güvenli, düzenli ve devamlı bir gelirin varlığının kanıtlanması gerekir. Terzilikten kazandığı geliri de kanıtlanmamıştır. Öte yandan hırdavatçılık yapan davacı eşin de net geliri belirlenmemiştir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak davalının kendisini yoksulluktan kurtaracak seviyede gelir elde edip etmediği tespit edilmeli, asgari ücretin üzerinde kendisini yoksulluktan kurtaracak derecede bir gelir elde ettiğinin tespiti halinde şimdiki gibi, aksi halde ise elde ettiği gelire göre yoksulluk nafakasının uygun bir miktarda indirilmesi yönünde bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.