Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/19757 E. 2011/6298 K. 14.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/19757
KARAR NO : 2011/6298
KARAR TARİHİ : 14.04.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul- kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalıların murisi ve davacının kardeşi olan…ın noterde düzenlenen 10.08.2004 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davacıya bıraktığını, vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesinde okunduğunu belirterek vasiyetnamenin tenfizini (yargılamada tenfiz ile tapu iptali ve tescil) talep etmiştir.
Davalılar, vasiyetnameyi Sulh Hukuk Mahkemesinde okunurken kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini dilemişler, davalı vekili ise 30.05.2006 tarihli dilekçesinde; davalıların saklı paylarının zedelendiğini, murisin ölüm tarihindeki terekesinin tespiti ile saklı payın tenkisi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 465 parsel yönünden davanın reddi, 186,162 parsel taşınmazlardaki muris hissesinin iptali ile davacı adına tescili, 158, 175 ve 182 parsellerde kayıtlı taşınmazların davalılara intikalinin muristen kaldığı anlaşılmakla davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline hükmedilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, tenkis iddiası def’i yoluyla (süreye tabi olmaksızın) her zaman ileri sürülebilir. İşbu davada da davalı taraf, yasal mirasçı olan davalıların saklı payının zedelendiğini belirterek, saklı paylarının gözetilerek tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, davalı tarafça ileri sürülen tenkis def’inin incelenmesi, sonucu uyarınca hüküm tesis olunması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.