Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18955 E. 2011/11259 K. 28.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18955
KARAR NO : 2011/11259
KARAR TARİHİ : 28.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davacı vek.Av…. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davalı … vek.Av. … geldi. Diğer davalılar gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı (Hazine) vekili; muris …’ın Suriye uyruklu olması nedeniyle, 01.10.1966 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tüm taşınır ve taşınmazlarına el konularak, tasarruf etme hakkının elinden alınmış olmasına rağmen; murisin mallarını düzenlediği vasiyetname ile davalılara vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin hükümsüz olduğunu ileri sürerek; iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bu davada, davacı Hazinenin davacı sıfatı ve dava açma hakkının bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
28.05.1927 gün 1062 sayılı yasaya dayanılarak çıkartılan 01.10.1966 gün 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi halen yürürlükte olup, kararnameyle; taşınmazların her türlü tedavülü yasaklandığı gibi, üzerlerinde aynı hak kurulması da önlenmiştir. Bu gibi mallara hazinece vaziyet edileceği kararlaştırılmıştır.
Hazinenin Suriye uyruklulara ait mallara ne şekilde vaziyet edeceği çıkartılan yönetmelikle belirlenmiştir. Buna göre, malların idaresi, işletilmesi, bölünmesi, kamulaştırılması, satılması gibi her türlü işlemde Hazine yasal mümessil (vasi-kayyım) gibi hareket etme ve tüm işlemlerinde Suriye uyruklu kişinin ileriye yönelik haklarını korumak zorundadır. O halde, davacı Hazinenin; malları üzerinde tasarruf etme hakkı bulunmayan Suriye uyruklu murisin düzenlediği vasiyetnamenin iptalini istemesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece, somut olayda; hazinenin dava açma sıfatının bulunduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde red kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 825 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.