Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18368 E. 2010/20330 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18368
KARAR NO : 2010/20330
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.828,50 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalılara ait serada 2008 yılı Haziran ayından beri çalıştığı ve ücret olarak gelirin 1/4’ünün kararlaştırılmasına rağmen 2009 yılı ücretinin ödenmediği ileri sürülerek 5828,50 TL. alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile bu miktarın davalıdan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece; dava konusu alacağın İş Kanunundan doğan işçilik haklarına ilişkin olduğundan ve İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde 1475 sayılı İş Kanununa göre işçi olarak kabul edilen kişilerin işverenleriyle olan ferdi ve toplu hak uyuşmazlıklarına bakmakla İş Mahkemeleri görevli kabul edilmiştir.
10.06.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 120.maddesi ile 1475 sayılı İş Kanunu 14.maddesi hariç yürürlükten kaldırılmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 1.maddesinde” Bu kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4.maddesindeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır” denilmektedir.
Aynı Kanunun 4.maddesinde ise istisnalara yer verilmiş ve 4/b-maddesinde “50 den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde” bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı açıklanmıştır.
Davacının, davalılara ait serada işçi olarak çalıştırıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının çalıştığı işyerinde 50 den az işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, bu konuda araştırma yapılarak alınacak sonuca göre davanın 4857 sayılı İş Kanununun 4/b maddesinde açıklanan istisna kapsamında kaldığı anlaşıldığı taktirde davaya İş Mahkemesinde değil Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından davanın esası hakkında hüküm kurulmalıdır. Aksi halde İş Kanunu kapsamında kaldığı anlaşılırsa şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmelidir.
Belirtilen konularda yeterli inceleme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.