Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18362 E. 2010/20559 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18362
KARAR NO : 2010/20559
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3754 liralık takibe vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde , dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alınması konusunda müvekkili olan davacının aracılık ettiğini , ancak davalının komisyon ücretini ödemediğini , komisyon ücretinin tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını , davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek , itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık , davalı satıcının komisyon ücretinin ödenmesinden sorumlu olup olmayacağı noktasına ilişkindir.
Dosyada mevcut, davalı satıcı, dava dışı alıcının imzalarının ve davacı komisyoncunun da kaşesinin bulunduğu satış sözleşmesinin incelenmesinden ,bu sözleşmenin 6. maddesinde “satıcı , protokolün imzası ve tapu satışından itibaren % 3 oranında hizmet bedeli ödemeyi kabul eder “ hususu kararlaştırılmıştır.
Somut olayda , taraflar arasında tapuda resmi bir satışın gerçekleşmediği , davalı satıcı tarafından alınan kaporanın da mahkeme yolu ile geri alındığı anlaşılmıştır.
Öyle ise mahkemece , satış sözleşmesinin 6. maddesindeki tapu devri şartının gerçekleşmediği, bu nedenle de davacı komisyoncunun ,komisyon ücretine hak kazanmadığı kabul edilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.