Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18266 E. 2010/20563 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18266
KARAR NO : 2010/20563
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.576 TL alacağın, yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalının … Sigorta Müdürlüğü icra memurluğu kadrosunda çalışmakta iken, SSK. Personel Yönetmeliğinin 33. maddesi gereğince Çalışma Bakanlığı emrinde çalışmaya başladığını, davalının bu görevde fiilen icra memurluğu yapmadığı halde, buna ilişkin olarak 1999-2003 tarihleri arası davalıya ek ödeme yapıldığını ve yapılan bu ödemenin haksız olduğunu beyan ederek 2576 TL.’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, alınan paranın yapılan işin karşılığı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın 60 günlük idari dava açma süresi içinde açılmadığı , bu süreçte davalının hile ve ağır kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
BK’nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse, yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddede belirtilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
O halde dava konusu alacağın BK.nun 62. maddesindeki koşullara göre geri istenebileceği anlaşılmaktadır.
Y.İ.B. Büyük Genel Kurulunun 27.1.1973 tarih, 72/6 E. 73/2 K sayılı kararına göre “hatalı terfi ve intibak nedeniyle fazla yapılan ödemelerin davalının hilesi ve gerçek dışı beyanı ile yolluk ve mutlak butlan ile malül olmadığı için geri istenemeyecektir.
İ.B.K ile çözümlenen husus; hatalı intibak veya hatalı terfi işlemi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin nedensiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenmesinin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Bu İ.B.K.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden, gerekse ödemeyi yapandan geri alınamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bununda idareyi işlemez duruma getireceği kabul edilmelidir.
Öyle ise mahkemece, bu konuda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp , mahkeme kararında da belirtilen … Başkanlığının yönergesi de dikkate alınarak, davalıya hatalı olarak yapılan bir ödemenin varlığının saptanması halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.