Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/1816 E. 2010/2813 K. 23.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1816
KARAR NO : 2010/2813
KARAR TARİHİ : 23.02.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının boşanmasından sonra davalıya babasından 516.96-TL.maaş bağlandığını, babasına ait evde oturduğunu, davalının yoksulluğu kalmadığını belirterek 200-TL.yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının babasından bağlanan maaşın çok düşük olduğunu, kardeşinin evinde bir odasında yaşadığını, yoksulluğun devam ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davalının nafaka alması halinde davacının güç duruma düşeceğinden bahisle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
TMK.nun 176/5.maddesine göre; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”.
Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda davalı kadın lehine 200-TL.yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar 18.5.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen yazıya göre davalıya 15.2.2009 tarihinden itibaren babasından 540-TL.maaş bağlanmıştır. Davacının ise 680-TL.SGK emekli maaşı aldığı, evi ve münibüsü olduğu, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır.
HGK.nun 7.10.1998 tarih, 656-688 sayılı kararında “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi” gerektiği vurgulanmıştır. Yine asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakası bağlanmasına engel olmadığı belirtilmiştir.

Bu durumda, davalı kadının babasından aldığı maaş ile birlikte yoksulluk nafakası toplamının davanın açıldığı 8.5.2009 tarihindeki ekonomik şartlara göre onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Ancak, davacının gelir durumu ve yeniden evlenmesi nedeniyle ve ayrıca davalıya babasından maaş bağlanmasının davalıya ödenecek yoksulluk nafakasının miktarının tayininde etkisi olabilir. Mahkemece, belirtilen nedenlerle yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.