Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18077 E. 2010/20743 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18077
KARAR NO : 2010/20743
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.975,06 liranın %50 fazlası ve faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davalıya 2022 Sayılı Yasa uyarınca 01/10/2008 tarihinde aylık bağlandığı, ancak 01/10/2008 tarihinde aylık bağlanan …’ün aynı tarihten itibaren SSK kaydının bulunduğu tespit edilmekle yersiz ödenen 1.975,00 TL nin 2022 Sayılı Yasa gereği %50 fazlası ve haksız ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmış duruşmaya gelmediği gibi davaya karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Mahkemece, davaya konu alacak Sosyal Güvenlik Kurumu alacağı olup bu durumda mahkemenin yargılama yapma görevi olmayıp İş Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5521 Sayılı İŞ Mahkemeleri Kanunun 1. maddesine göre: İş Mahkemeleri, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak” kurulmuştur.
Ancak, somut olaydaki uyuşmazlık 2022 Sayılı Yasa’dan kaynaklanmakta olup, taraflar arasında işveren-işçi ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda ise uyuşmazlığın özelliği nedeniyle ihtilafın iş mahkemesinde değil, dava değerine göre genel mahkemede görülmesi gerekmektedir.
O halde; mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.