Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/18012 E. 2010/20753 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18012
KARAR NO : 2010/20753
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.145,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 1.572,51 TL için davalı … İmar İnş..Kü.Sağ.Tic. A.Ş. den tahsili, diğer davalılar yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; temizlik işlerini ihale ile davalı … ve … Ortaklığının aldığını, oradan davalılar … ve … Belediyeleri A.Ş.’ne devredildiğini , … Belediyeleri’nin daha sonra unvan değişikliği ile … İmar İnş.Kültür ve Sağlık Tic.A.Ş. ismini aldığını, dava dışı işçi …’ın emekli olması üzerine, davalı taşeron firmalarda geçen çalışmalar karşılığı kıdem tazminatının ödenmediği gerekçesiyle Adana 2. İş mahkemesinin 2006/450 esas sayılı dosyası ile açtığı dava neticesinde eksik ödenen 447,30 TL kıdem tazminatının müvekkili kurumdan tahsiline karar verildiğini ve kesinleşen mahkeme kararının … 2. İcra Müd.nün 2007/5170 s. dosyası ile takibe konulması üzerine davacı tarafın 14.12.2007 tarihinde 3.145,00 TL ödemek zorunda kaldığından, bu alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,Yargıtay 3. HD.nin 2008/3517 -2009/7246 E.K. sayılı ilamı doğrultusunda “davalıların tacir olduğundan hareketle işçilerin fiili işçilik dışındaki sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilmeleri gerektiği, ancak davacı belediyenin asıl iş veren durumunu muhafaza etmesi nedeniyle de asıl işveren olarak işçilere ödenen tazminatlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılarak talep edilen alacağın % 50’sinden davacı sorumlu kabul edilerek, kalan 1.572,51 TL alacağın ise davalılardan … ve …’ın A.Ş. sözleşmeyi … İmar İnş. Kültür Sağlık A.Ş.’ne devrinden dolayı alacağın bu şirketten yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı …’ın da 26.1.1997 yılında ölmüş olduğu anlaşılmakla hakkında açılan davanın reddine” karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, rücua konu İş Mahkemesi dosyası incelendiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda işçinin … yanında ve … İnş.Taah.Tic.Ltd.Şti’nde çalışması bulunduğu belirlenerek kıdem tazminatı hesabı yapıldığı ve davacının raporda belirlenen dönem de dahil olmak üzere işçiye tazminat ödediği anlaşılmaktadır. Adı geçen şirketin, çalıştırdığı işçinin fiilen çalışmasına ilişkin kıdem tazminatı hakkında davacı ile birlikte sorumluluğu bulunduğu ve devir sözleşmelerinde geçmiş dönem işçi borçlarının da devredildiğine dair hüküm bulunmadığından, tüm tazminatı ödeyen davacının yasa hükümlerine göre rücu hakkı olduğu kabul edilerek, davalılardan … ve … İnş.Taah.Tic.Ltd.Şti’nin de sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, bu davalılar hakkında davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, emsal alınan Dairemiz içtihadı ise haksız fesih nedeniyle istenen tazminatlarda uygulama alanı bulduğundan, bu davaya konu alacak ise emeklilik nedeniyle davalılar nezdindeki fiili çalışma dönemi için istenen kıdem tazminatı olmakla, hukuksal nitelik farklılığı nedeniyle istenen alacağın kusur indirimine tabi olmadığı gözetilmeden davalılar lehine % 50 indirim yapılması da doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.