Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/17836 E. 2010/20354 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/17836
KARAR NO : 2010/20354
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.961,88 TL alacak için icra takibine vaki itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı Vakfa bir kısım canlı hayvan satışı yaptığı, anılan satışa ilişkin olarak iki adet fatura düzenlendiği, ancak davacının %8 oranında KDV üzerinden fatura tanzimi gerekirken yanlışlıkla %1 oranında KDV aldığı, vergi dairesince yapılan inceleme sonucunda aradaki %7’lik farkın davacıdan talep edildiği ve davacı tarafından bu fark bedeli olan 4.961,88 TL nın vergi dairesine ödendiği ancak KDV’den sorumluluğun tüketiciye ait olduğu ileri sürülerek bu farktan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptaliyle icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık yanlar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket, temin, kayıt ve şartları başlıklı sözleşmeleri ile teslim edeceği toplam 378 adet koyun ve 18 adet koçun fiyatının KDV oranının %8 gösterildiği halde KDV dahil (%1 oranında) toplam 71.592,84 olduğunu bildirmiştir. Öte yandan sözleşmenin 2.maddesinde de bildirilen fiyatın kesin ve sabit olduğu da kararlaştırılmıştır. Yine taraflar arasındaki ihale şartnamesinin 17.maddesinde de “Alıma ilişkin tüm vergi, resmi harçlar ve sözleşme giderleri gibi her türlü giderler yüklenici (davacı şirket) tarafından ödenecektir” hükmü yer almaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davacının davalıya satıp teslim ettiği mal karşılığı KDV’nin %8 oranında uygulanması gerektiği bildirilmiş, mahkemece de bu rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Oysa, yukarıda açıklandığı gibi taraflar satım sözleşmesinin unsurlarını serbest iradeleri ile belirlemişlerdir.
O halde mahkemece, sözleşme hükümleri esas alınarak (davalının kararlaştırılan fiyatı içeren fatura bedelini de ödemiş olduğu gözetilerek) davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12. 2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.