Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/17700 E. 2010/20750 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/17700
KARAR NO : 2010/20750
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.347,53 TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, 05.06.2006 tarihinden itibaren takip tarihine kadar olan aidat alacaklarının tahsili için başlatılan takibe vaki haksız itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olması nedeniyle KMK uygulanamayacağı, yönetimin yasal olmadığı gerekçeleriyle davanın reddini dilemiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, aynı site içinde yer almakla birlikte, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan binalar için yapılan ortak gider alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibi nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ayrı parseller üzerinde toplu yapı yönetimine geçilmemiş ise kat mülkiyeti kurulmasına yasal olanak bulunmadığı için uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanununa göre çözümlenemeyeceğinden, genel hükümler dairesinde, yönetim planı ve alınan kararlar uyarınca çözümlenmesi doğrudur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, KMK uygulanamayacağına göre, yasal dayanağı bulunmadığından aylık % 5 oranında faiz uygulanmasının, bu konuda yönetim planında hüküm bulunması veya bu yönde ortakların karar alması ve bu karardan davalının bilgilendirilmesi ile mümkün olmasına, aksi halde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin gerekmesine rağmen, bu husus araştırmadan, aylık %5 oranındaki faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, gerekçeli hüküm başlığında davacı ismi olan “… Site Yönetimi” yazılmadan, doğrudan yönetici ismi yazılmak suretiyle eksik bırakılması da HUMK:nun 388. maddesine uygun değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.