Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/17380 E. 2010/20547 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/17380
KARAR NO : 2010/20547
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 20.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davacı … tarafından açılan davanın HUMK.409/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacı … tarafından açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dilekçesi ile; davacıların, dava konusu taşınmazlarda hissedar olduklarını; davalıların, davacıların taşınmazlardan yararlanmasını engellediklerini oldukları ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, 20.000 TL ecrimisilin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacı … tarafından açılan davanın, HUMK.nun 409/1. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; davacı … tarafından açılan davanın ise, intifadan men şartı gerçekleşmediğinden bahisle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, tabii ve hukuki semere veren yerlerle ilgili olarak intifadan men koşulu aranmaz. Dava konusu taşınmazlar zeytinlik vasfında olup, mahkemece; intifadan men şartı aranmadan, ecrimisil hesabı yapılması gerekmektedir. Bundan ayrı, bir kısım taşınmazlarda muavazaa nedeniyle tapu iptali tescil davası sonucu davacı … hissesi oluşmuştur. Bu taşınmazlar yönünden de intifadan men’e gerek bulunmamaktadır. Bu hususlarda, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.