Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/17113 E. 2010/20242 K. 09.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/17113
KARAR NO : 2010/20242
KARAR TARİHİ : 09.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.172,99 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalı …’ın TÜİK … Bölge Başkanlığı’nda sözleşmeli uzman yardımcısı olarak çalıştığını, kendisine “E. Denetim Tazminatı” bölümünde öngörülen denetim tazminatı olarak 3.172.99 TL ödeme yapıldığını, halbuki mevzuatta denetim tazminatının sözleşmeli personele ödeneceğine dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığını, açık bir hata mevcut olduğunu belirterek 3.172.99 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; ödemenin hatalı olmadığını, 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın yersiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; yasal süre geçtikten sonra dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Uygulamada, hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması (veya sonradan geri alınması) halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin ise Borçlar Kanununun haksız iktisap kuralları çerçevesinde geri istenebileceği (H.G.K.5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı) kabul edilegelmektedir.
O halde, herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin genel hükümler çerçevesinde BK’nun haksız iktisap kuralları çerçevesinde geri istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.