Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/17069 E. 2010/17077 K. 21.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/17069
KARAR NO : 2010/17077
KARAR TARİHİ : 21.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.444.92 lira alacak, 7,08 TL açma kapama bedeli ve 18.463,80 TL gecikme cezasının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden reddi; diğer davalı yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davalı …’nun abone ve fiili kullanıcı olduğu, diğer davalı …’nın da fiili kullanıcı olduğu yerden davalıların föy tarihi itibariyle 7,08 TL açma kapama, 5.444.92 TL su bedeli, “18.463.80 TL gecikme cezası” olmak üzere toplam 23.915.80 TL borcun ödenmediğini belirterek, dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı, … cevabında, kendisinin inşaatın müteahidi olduğunu, binayı 17 yıl önce yaptığını, borcunu da ödediğini, belgesini ibraz edeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalılardan …’nun dava tarihinden önce öldüğü ve ölü kişi hakkında dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmiş, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalı …’nun abone olduğu, diğer davalının ise sözkonusu aboneliğin bulunduğu yerde fiili kullanıcı olduğu anlaşılmakla birlikte, davacı idare tarafından davalının fiili kullanımının kaçak olduğu ispat edilememiştir.
Bu durumda, fiili kullanımın kaçak kullanım olduğunun kanıtlanamadığı gözönünde bulundurularak davalının gecikme bedelinden sorumlu tutulmaması gerektiği düşünülmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.