Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16867 E. 2010/19014 K. 23.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16867
KARAR NO : 2010/19014
KARAR TARİHİ : 23.11.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1593 lira tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalının eylemi nedeni ile dava dışı görevli polis memurunun yaralandığını, bu yaralama neticesinde polis memuruna 2330 sayılı kanun gereğince nakdi tazminat ödendiğini beyan ederek ödenen 1593 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
2330 sayılı kanunun 3.maddesinde güvenlik görevlilerinin hizmet nedeni ile uğradıkları zararın belirlenmesinde “tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarı” esas alınmaktadır.
Ancak, HGK’nun 23.2.2005 …, 2005/4-61 E-95 K sayılı ilamında da benimsendiği gibi, nakdi tazminata konu olayda zarar haksız eylemin meydana geldiği tarihte gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başlayacağından, idarenin davalıya rücu edebileceği tazminatın haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden … bir süre sonra alınmış karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın, rücuan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, idarece rücu edilecek nakdi tazminatın hesabında, haksız fiil tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının esas alınması gerekirken idare tarafından ödenen nakdi tazminatın tamamının rücüan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece; haksız fiil tarihindeki nakdi tazminata esas aylığın ilgili birimden sorularak, buna göre idarenin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı konusunda bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Öyle ise mahkemece ,yukarıdaki ilke ve esaslar gereğince yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.