Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16854 E. 2010/19516 K. 30.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16854
KARAR NO : 2010/19516
KARAR TARİHİ : 30.11.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.572 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile sözlü anlaşma yaparak davalıya ait taşınmazın dava dışı 3.kişiye satılmasına aracılık yaptığını bu nedenle 1.450 E.karşılığı 2.572 TL hizmet bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının aracılık hizmeti olarak 550 E. vermeyi vaad ettiğini ve bunuda davacıya ödediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 2.572 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, gayrimenkul tellallık sözleşmesi gereğince alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davalıya ait … dava dışı 3.kişiye satılması için davacı ile davalının aracılık hizmeti (tellallık) konusunda sözlü akit yaptıklarına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Ancak, BK.nun 404/3.maddesi gereğince, gayrimenkul tellallık sözleşmesinin hukuken geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı olarak yapılması zorunludur. Yazılı sözleşmede ise taraflar arasında kararlaştırılan konu ve mahiyetin gösterilmesi, borç altına girenlerin imzalarının bulunması gerekir. Sözleşmenin yazılı olması şartı sözleşmenin geçerlik şartıdır ve mahkemece re’sen nazara alınması gerekir.
Bu nedenle, davada taraflar arasında yazılı tellallık sözleşmesi bulunmadığına göre geçersiz akde dayanarak tellallık ücreti istenemeyeceğinden, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.