Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16804 E. 2010/20331 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16804
KARAR NO : 2010/20331
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde davalının haksız işgal ettiği daire için 10.800 TL fındık bahçesi için 9.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada kök muristen intikal eden ev ve fındıklık niteliğindeki taşınmazların davalı tarafından haksız işgal edildiği ve fındık ürününün toplandığı, davacıya payının verilmediği ileri sürülerek ecrimisil istenilmiş; mahkemece intifadan men olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Ecrimisile konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin, davacının açtığı izale-i şuyu davasının dava dilekçesinin tebliği, keza icra emrinin tebliği, taraflar arasında sonuçlanmış önceki tarihli el atmanın önlenmesi veya önce açılan ecrimisil davaları intifadan men anlamına gelir. Bundan ayrı taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda ecrimisil istenen taşınmazlardan birinin fındıklık niteliğinde kendiliğinden ürün veren yer olduğu gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu istemin tümüyle reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.