Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16741 E. 2010/19022 K. 23.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16741
KARAR NO : 2010/19022
KARAR TARİHİ : 23.11.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde şimdilik 4923 lira tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının taşınmazını davalıya kiraya verdiğini , davalı kiracının taşınmazı tahliye ederken , asma … sökerek götürdüğünü beyan ederek 4923 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, taşınmazın öncesinde davacının babası ile yapılan kira sözleşmesi ile kiralandığını, bu sözleşmede taşınmazın asma kat olmadan kiraya verildiğinin yazılı olduğunu,taşınmaza asma … kendilerinin yaptıklarını bu nedenle de giderken söküp götürdüklerini, davacı taşınmazı babasından aldıktan sonra, tahliye tehdidi ile sanki taşınmazın asma kat ile kiralanmış gibi sözleşme imzalattırdığını, bu nedenle de açılan davanın haksız olduğunu ifade etmiştir.
Mahkemece, tanıkların, asma katın davalı tarafından yapıldığını belirttikleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden , tespit yapılan taşınmazın 43/B nolu olduğu, davalının davacının babası ile yaptıkları ve asma katın olduğunun belirtildiği kira sözleşmesinde ise ,kiralanan taşınmazın 43-A ve 43-B nolu olduğu anlaşılmıştır.
Öyle ise, taraflar arasında yapılan ve taşınmazın asma katlı olarak kiralandığı belirtilen kira sözleşmesi geçerli olup, davalının bu sözleşmeyi tahliye tehdidi altında imzaladığına ilişkin iddiasını ispat edemediği, asma katın da davalı tarafından söküp götürüldüğü husususun … olması karşısında, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre ,davacının zararının tahsili cihetine gidilmesi gerekirken ,yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.