Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16739 E. 2010/20025 K. 07.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16739
KARAR NO : 2010/20025
KARAR TARİHİ : 07.12.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı …’ın inşaat malzemesi satışı ile uğraştığını, müvekkili davacının diğer davalı … ile birlikte davalının işyerine giderek 3500 adet tuğla ile 1500 kg inşaat demiri sipariş ettiklerini ve parasını peşinen davalı …’a ödediğini; ancak, satıcı davalının tuğlayı teslim ettiğini, demiri teslim etmediğini; sorduğunda da, demiri diğer davalı …’a verdiğini ve teslim ettiğini beyan ettiğinden; 1500 kg inşaat demirinin aynen teslimini, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; “davacı parasını ödediği demiri alamadığını iddia etmiş, bu iddiasını senetle ispat zorunluluğu gereğince ispat edememiştir. Davalılardan …’a yemin telifinde de bulunmamış olduğundan bu davalı hakkında açılan davanın subut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı …’a usulüne uygun yemin teklifinde bulunulmuş, yemin davetiyesi bizzat davalının kendisine tebliğ edilmiş, davalı … duruşma günü ve saatinde hazır bulunmadığından, yemin konusu vakıaları kabul etmiş sayıldığından; davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle” dava konusu 3000 TL demir bedelinin 2006 Temmuz ayından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm bu davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 337. maddesinde;”Yemin için çağrılacak kimseye, geçerli bir özürü olmaksızın yemin için tayin olunan günde gelmediği takdirde yeminden kaçınmış ve yemin edeceği vakıaların sabit olmuş sayılacağına karar verileceği, çıkarılacak davetiyede yazılmak suretiyle bildirilir. Tayin edilen günde o kimse gelmezse yeminden kaçınmış ve yemin edeceği vakıaların da sabit olmuş sayılmasına karar verilir.
Yemin davetiyesine yemine konu hususlar açıkça yazılır” hükmü mevcuttur. Yani madde metninden de anlaşılacağı üzere kendisine yemin teklif edilen karşı tarafın yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılabilmesi için, usulüne uygun olarak düzenlenmiş yemin davetiyesinin kendisine tebliği gerekir. Yemin davetiyesi usulüne uygun değil ise kendisine yemin teklif olunan tarafın yemin konusu vakıaları ikrar ettiğinden söz edilemez.
Oysa, davada; yemin konusu vakıalar yemin davetiyesine açıkça yazılmamış , sadece matbu yemin davatiyesinin davalıya tebliği ile yetinilmiştir. Bundan ayrı, davalı temyiz dilekçesinde, köyde birden çok aynı isimde kişi bulunduğunu da iddia etmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; tebligat üzerine davalının baba ve doğum tarihi de yazılmak suretiyle davalıya yeniden usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğ etmek ve sonucu dairesinde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.