Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16452 E. 2010/19840 K. 06.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16452
KARAR NO : 2010/19840
KARAR TARİHİ : 06.12.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5400 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bağlanan iştirak nafakasının 06.04.2007 tarihinde reşit olmasına rağmen icra kanalı ile 09.05.2008 tarihine kadar tahsil edildiği ileri sürülerek 5400,00 TL fazla ödemenin tahsili istenilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 328/2 maddesinde “çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” Aynı yasanın 364/1.maddesinde de; herkes, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür” düzenlemesi yer almaktadır.
Madde hükmüne göre eğitimi devam eden reşit çocuk dava yolu ile nafaka talep edebildiği gibi istirdadı istenen nafaka alacağı davasında yasadaki hakkının varlığını “itiraz” yolu ile de ileri sürebilir.
Davacının üniversitede öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır.
Davacı babanın 14.02.2007 tarihinde verdiği muvaffakatname ile maaşından her ay 450,00 TL kesilerek nafaka dosyasına yatırılması kabul edilmiş, Kartal 1. Aile mahkemesinin 13.03.2008 tarihinde açılan yardım nafakası davası da küçüğün eğitiminin devam ettiği gerekçesi ile kabul ile sonuçlanmış ve aylık 550,00 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir.
Bu itibarla ödenen nafakanın iadesine ilişkin bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü cihetine gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.