Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/16003 E. 2010/16145 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16003
KARAR NO : 2010/16145
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kira parasının 1.8.2007 gününden başlayarak yıllık 15680 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yıllık kira bedelinin 9700 TL olarak tespiti cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 01.08.2007 tarihinde başlayan döneme ilişkin kira parasının tespiti istenilmiş; mahkemece hak ve nesafet uygulamasına göre yıllık 9700,00 TL kira parasına hükmedilmiştir.
Dava konusu yer …-Basmane-fuar içerisindeki Dağ gazinosu olup, kapalı alanı 69 m2; açık alan ise 995 m2’dir.
Taraflar arasında kira ilişkisi 01.08.1985 tarihli sözleşme ile … olup, tespiti istenilen dönem itibariyle hak ve nesafet esaslarına göre kira parasının tespiti gerekecektir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; bu gibi yerlerin elde edebileceği gelir kira parasına etki eden önemli faktörlerdendir. Bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılırken, bilirkişi heyetinin içerisinde fiilen bu işi yapan kişilerin de yer alması, gazino ve düğün salonu olarak kiralanan ve kullanılan bu yerin getirebileceği gelir üzerinde de bir inceleme yapılması gerekir.
Mahkemece bilirkişi atanırken bu yön gözönünde bulundurulmamıştır. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda uzun süreden beri kullanılan kiralananın getirebileceği getiri üzerinde yeterince durulmadan kira parası hesap edilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, kiralananın niteliği gereği kullanılmasının getirileri üzerinde durularak, yine taşınmazın konumu ve mevkii de gözönünde bulundurularak, tespiti istenilen dönem kira parası belirlenmeli, ve hak ve nesafete uygun bir kiraya hükmetmek olmalıdır.
Mahkemece yukarıda açıklanan yönleri içermeyen genel ifadeli bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya Y.İ.B.K’na ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olup bozma nedenidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.