Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/15648 E. 2010/18749 K. 11.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15648
KARAR NO : 2010/18749
KARAR TARİHİ : 11.11.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.355,78 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, avukat olan davalıya limit aşılarak vekalet ücreti istendiği ileri sürülerek alacağın tahsili istenilmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; yapılan ödemenin hukuka uygun olduğu ve idari yargıda dava açma süresi içerisinde geri istenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak, BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
Diğer taraftan, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.12.1973 tarihli, 1968/8 E.-1973/14 sayılı kararı gereği ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 günlük idari dava açma süresi içerisinde geri istenebilecek ödeme, idarenin şart tasarrufuna ilişkin olup, memura yapılan hatalı ödemenin geri tahsili istemlerinde uygulama olanağı bulunmamaktadır. Nitekim HGK.nun 1982/13-387 E., 1984/997 E. sayılı kararında; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.’nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği kabul edilmiştir.
Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenebileceği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.