Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/1531 E. 2010/2025 K. 15.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1531
KARAR NO : 2010/2025
KARAR TARİHİ : 15.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 11.095 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili davacı ile davalının 2001 yılında boşandıklarını, tarafların Kütahya Merkezde 2073 ada 22 parsel de kayıtlı … müşterek maliki olduklarını, buna göre taşınmazda müvekkillinin 41/104, davalının ise 63/104 oranında hisse sahibi bulunduğunu, bu yerin taraflar arasında sonuçlanan izale-i şuyu davası sonucunda yapılan satış neticesinde müvekkili tarafından hissesinin 28.07.2008 tarihinde davalıya satıldığını, böylece hissedarlığın (ortaklığın) sona erdiğini, ancak, dava konusu … 99 yılından beri sadece davalı tarafından kullanıldığını, müvekkilinin hissesinin karşılığını vermediğini ileri sürülerek dava tarihi olan 5.1.2009 tarihinden geriye doğru 1999 ‘a kadarki 10 yıllık dönem için toplam 11.095 TL ecrimisilin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı, on günlük cevap süresini geçirerek verdiği cevap dilekçesinde, ecrimisil şartlarının oluşmadığını ve ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının taşınmazda büyük pay sahibi olduğunu, … zamandır bu taşınmazda oturduğunu, bilhare izale-i şuyu davasından sonra da bu yerin davacıya ait hissesini de satın aldığını, mülkiyet hakkına dayanarak bu yerde oturduğunu, ayrıca intifadan men şartının gerçekleşmediğini, ecrimisil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaza taraflar 1989 yılından beri hisseli olarak (müşterek mülkiyetli) sahiptirler; davacının hissesi 41/104, davalının hissesi 64/104 kadardır. Ve … süredir davalı kullanımındadır. Davacının bu kullanıma rızası yoktur. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak, bu kuralın bir takım istisnaları vardır ki, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış olması halleri de bunlardandır.

Sayılan davaların açılmış olması durumunda o dava dilekçesinin paydaşlara tebliğ edildiği tarihten sonrası için intifadan men … gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda davacının açtığı izalei şuyu dava dilekçesi 1.5.2002 de davalıya tebliğ edilmiş olup, bu tarih itibariyle intifadan men şartı gerçekleşmiş ve ecrimisil şartları oluşmuştur.
Davacı dava dilekçesiyle 1999-2009 yılları için ecrimisil talebinde bulunmuştur. Yazılı yargılama usulünde zamanaşımı savunması cevap süresi içinde ileri sürülmelidir. (HUMK.195, 202)
Zamanaşımı savunması HUMK.187.md.de belirtilen ilk itirazlardan değildir. Ancak, cevap süresi içinde verilecek cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekir. Zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile süresinde ileri sürülmemişse, savunmanın genişletilmesi sözkonusu olur. Eğer davacı buna karşı koymaz ise ya da süresinde savunmanın genişletilmesine zımni olarak onam … sayılır.
Dava konusu olayda davalı cevap süresi geçtikten sonra zamanaşımı definde bulunmuş, ancak davacı buna karşı koymamıştır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davalının süresinde ileri sürmediği zamanaşımı define karşı davacının zamanında savunmanın genişletilmesine karşı koymadığı da gözönüne alınarak, dava tarihi olan 5.1.2009 tarihinden geriye doğru 5 (beş) yıllık süre olan 5.1.2004 tarihinden, davalının davacının hissesini satın aldığı 28.7.2008 tarihine kadar uzman bilirkişi raporu aracılığı ile ecrimisil miktarı hesaplanmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.