Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/14883 E. 2010/18636 K. 11.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14883
KARAR NO : 2010/18636
KARAR TARİHİ : 11.11.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 19.343,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı (Kayyım İstanbul Defterdarı ) vekili; …, … Mah. 115 pafta, 926 ada, 42 nolu parselin bir kısmının davalının kullanımında olduğunu, bu kullanımın haklı bir nedene dayalı olmadığını, tapu malikleri hakkında Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1003 esas, 2006/1189 sayılı karar ile kayyım tayini yapıldığını belirterek 01.01.2002 – 30.10.2007 tarihleri arası toplam 19.343.00.TL ecrimisilin her dönem sonu yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davayı kabul etmediğini, ayrıca temsil kayyımlığının söz konusu olduğunu idari kayyımlığın bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1003-1189 sayılı kararı ile 3561 sayılı yasaya göre idare (yönetim) kayyımı değil ortaklığın giderilmesi davası için atanmış olduğundan temsil kayyımı olarak atandığını, temsil kayyımının ecrimisil isteyemeyeceği gerekçe gösterilerek aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 1.ve 2. maddelerine göre; gaip kişilerin mal varlıkları üzerinde Hazine menfaatlerinin daha iyi korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun yönetim kayyımı olarak atanacağı öngörülmüştür. Atanan kayyım gaip kişilerin kayyım atanmasından önceki dönemlere ilişkin menfaatlerini de korumaya yöneliktir. Bu nedenle dava açıldıktan sonra alınan kayyım kararı ile de geriye dönük olarak ecrimisil talep edilebilir. Ayrıca, davacının kayyım tayini kararında 3561 sayılı kanun uyarınca atama yapılmış olmakla yönetim kayyımı olduğu halde maddi hata sonucu temsil kayyımı olduğu belirtilmiştir.

Bu dava sırasında hatayı fark eden davacı vekili, 9.7.2009 tarihli duruşmada yönetim kayyımı tayinine dair Sarıyer 1.Sulh Hukuk Hakimliği’nin 2008/1098 -2009/474 sayılı kararını sunmuştur.
O halde, davadaki maddi hatadan kaynaklanan usul eksikliği dava sırasında tamamlanmış olmakla, esas hakkında hüküm kurmak gerekirken, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.