Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/14835 E. 2010/20059 K. 07.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14835
KARAR NO : 2010/20059
KARAR TARİHİ : 07.12.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde şimdilik 5.500 TL tazminatın yasal, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının davalının kızı ile evli olduğunu, davalıya ait tapulu taşınmaza bir bina inşa ettiğini, davalı aleyhine muhik bir tazminat karşılığı, taşınmazın davacı adına tescili için dava açtığını ancak dava reddedilip, kesinleştiğini, beyan ederek taşınmaza yaptığı zaruri ve faydalı masraflar olan şimdilik 5500 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı ile akrabalığı düşünüldüğünde , iyi niyetli olduğu kabul edilip, yaptığı faydalı ve zaruri masrafları isteyebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 722 maddesi gereğince “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir. Aynı kanunun 723. maddesinde ise “ Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.Yapıyı yaptıran arazi maliki iyi niyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.
Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.
Somut olayda, davacı kendi malzemesi ile bina inşa ettiği taşınmazın davalıya ait tapulu bir yer olduğunu bildiğine göre, artık davacının iyi niyetinden söz etmek mümkün değildir.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek ve davacının da iyi niyetli olmadığı kabul edilerek, Medeni Kanunun yukarıda zikredilen 723. maddesi gereğince uygun bir tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.